google translate
Turkish to English Turkish to French Turkish to German Turkish to Greek Turkish to Italian Turkish to Japanese Turkish to Russian Turkish to Spanish Turkish to Chinese

mesaj gönder

HBB

Bu tabiri, (ya da kısaltmayı) ilk kez, uzun yıllar önce, dobralığına hayranlık duyduğum bir duayen sanayiciden işitmiştim sohbetimiz esnasında…

Her şeyi çok iyi bildiğini iddia edenleri eleştirirken “ ‘HBB’ onlar” demişti…

Açılımını sordum,“her bir şeyi bilenler” dedi sakalıyla oynayarak…

İtiraf etmek gerekirse ortadaki “B” harfi başka bir kelimenin kısaltmasıydı ama ben onu “bir şey” şeklinde kullanmayı daha doğru buldum…

 

***


HBB'ler...

Her bir şeyi bilenler...

Ya da bildiklerini sananlar...

Üç kuruşluk bilgileriyle kendilerini "alim" ilan edenler....

Çevresindekileri adeta bunaltıncaya kadar kendileri gibi düşünmeye zorlayanlar...

Sizi bilmem ama benim en zor tahammül edebildiğim insan grubudur bu “HBB’ler…

Toleransımı fazlaca zorlar “HBB’ler…

Çevrenizde öyle sık görürsünüz ki, HBB kaynar adeta ortalık.

Bilir bilmez her lafın içindedirler.

Bilmedikleri hiçbir şey, uzmanı olmadıkları hiçbir alan yoktur sanki.

Sürekli konuşurlar…

Fikirleri sorulmadan, “sen ne düşünüyorsun?” diye sorulmadan atlarlar her konuya.

Bir yerde bir iki satır bir şey okumuştur, hemen “âlim” hisseder kendisini HBB…

Okumadan profesördür onlar!

"Biliyorsan konuş, alim sansınlar ; bilmiyorsan sus, adam saysınlar." sözü tam onlar için söylenmiştir adeta..

Hele ki kendisine dinleyen birilerini buldular mı karşılarında, direkt hâkimiyetlerini ilan etmeye kalkışırlar…

Veya ezkaza, ilk defa tanıştığından huylarını bilmeyen birilerini yörüngelerine oturtup etraflarında döndürmeye başladılar mı…

Kimse tutamaz artık HBB’leri.

Sürekli bulunduğu masanın patronu olmaya çabalarlar...

Hoş gerçi dinleyen olup olmadığı da detaydır ya HBB’ler için.

Maksat ahkâm kesmek olsun!

Ne konuştuğunun önemi yoktur HBB için, maksat konuşmak olsun!


***


Dikkat edin, HBB’ler sohbetlerde haklı çıkmak için yırtınır adeta!

Bazen boş boş konuşurken, komik duruma düşer…

Ve konuştukça bilgisizliği daha da belirginleşmeye, sırıtmaya başlar…

Ama umurunda bile olmaz “HBB’lerin…

Her HBB kendisine, sadece kendisine âşıktır çünkü…


****


Aslında psikolojik bir rahatsızlık bu…

Doyurulmamış “saygı görme arzusu”nun suni yoldan giderilme çabası.

Belki de bilincinde olduğu entelektüel yetersizliği gizleme yöntemi.

Ya da başlı başına bir ego sorunu…

Ama hiçbiri bununla yüzleşmek istemez.

Kendinden kaçış yoludur belki de “HBB”lik…

“Bilmeyip de bildiğini sanmak tehlikeli bir hastalıktır...” diyerek yıllar önce teşhisi koymuş aslında Lao-Tzu, HBB’lere…


***


Trajik olan HBB’lerin bu durumlarını kabullenmemeleri…

Dramatik durumsa cehaletlerinin verdiği cesaret…

Normalde insan rezil olmamak adına bilmediği bir konuda konuşmaz değil mi?

Ama bu HBB’lerde öyle bir cahil cesaret var ki! 

Bir de kendilerini haklı çıkarmak için ürettikleri psikolojik savunma mekanizmaları yok mu?

Eğitim almamış olmanın ezikliği her fırsatta provoke eder HBB'leri.

“Ben cebimden kaç tane üniversite mezunu çıkarırım” diyerek kendilerince üniversite bitirenleri küçümserler.

Oysa kendi komplekslerinin tatminidir bu…

Ve özellikle eğitimli insanları gözüne kestirir sohbet esnasında!

İçi boş tezlerle onları çürüterek itibar kazanacaklarını sanırlar.

Ha bir de okumuş HBB'ler vardır...

Baksanız baksanız topu topu bir iki kitaplık bilgiyle "ayaklı kütüphane" pozlarına girerler.

Hele bir de muhatabı fazla konuşkan değilse meydan tamamen HBB’ye kalır…

Çok konuşur HBB’ler…

Durmadan konuşurlar, dinleyeni yorup teslim alırlar…

Temel stratejileri budur HBB’lerin.


***


Fıkra bu ya, uçağın biri havada giderken pilot anons yapmış: “Elektrik sistemimizde bir arıza oluştu. Yolcularımızın arasında elektrik işlerinden anlayan birisi var mı?”

Orta sıralarda oturan bir adam elini kaldırmış.

Hostes önde, yolcu arkada motorun olduğu bölüme gitmişler.

Adam uğraşmış, uğraşmış ama yapamamış, koltuğuna geri dönmüş…

Biraz sonra pilot yeni bir anons yapmış : “Uçağımızın havalandırma sisteminde bir arıza meydana geldi. Havalandırma sistemlerinden anlayan bir yolcumuz var mı?”

Aynı yolcu yine elini kaldırmış…

Hostes eşlik etmiş, gitmişler birlikte.

Adam uğraşmış, uğraşmış ama ı-ıh, yapamadan yerine oturmuş…

Birazdan pilot yine anons yapmış : “İniş takımlarımızda bir sorun oluştu. Birazdan alçalacağız ama iniş takımlarımız açılmıyor. Bu sorunu giderebilecek bir yolcumuz var mı?”

Bizimkisi yine elini kaldırmış…

Yine hostes yol göstermiş, birlikte gitmişler…

On dakika, on beş dakika, yarım saat…

Yolcu yine sorunu çözemeden yerine dönmüş…

Neyse, uçağı sağ salim piste indirmeyi başarmış pilot…

Yolcular uçaktan inerken pilot dayanamamış bizim adamın yanına gelmiş…

“Beyefendi merakımı mazur görün ama” demiş, “Elektrik sisteminden anlarım dediniz arızayı gideremediniz. Soğutma sisteminden anlarım dediniz tamir edemediniz. İniş takımlarından da anlarım dediniz ama bozukluğu halledemediniz. Sizin asıl eğitiminiz nedir acaba?”

Yanıt vermiş adam “Ben hiç okula gitmedim ki.”

İşte HBB prototipi  bu fıkradaki adam gibidir.

“Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir” der Sokrates.

HBB ise bu sözü “Bilmediğim tek şey boş konuştuğum” şeklinde yorumlar.

Bilmez, bildiğini iddia eder…

Rezil olur, görmez.

“Yaparım” der “buyur o zaman” dersiniz, bin bahane üretir bir saniyede…


***


Şöyle der bir Çin özdeyişi: “Bilmeyen ve bilmediğini bilen, çocuktur; öğretin.

Bilen ve bildiğini bilmeyen, uykudadır; uyandırın.

Bilmeyen ve bilmediğini bilmeyen, aptaldır; ondan sakının.

HBB’ler için bundan daha güzel bir saptama olamaz.

Sakınmak yetmiyor ama…

Zira her taraf HBB kaynıyor…

Arkadaş çevremizin yanısıra siyasette de, sporda da, medyada da; her alanda HBB enflasyonu yaşanıyor.

Belki de en doğru taktik meydanı HBB’lere bırakmamak.

Bilmediklerini yüzlerine vurmak.

Sazı ellerine aldıklarında “Dur bakalım o öyle değil işte” demek.

Ya da hiç uğraşmayıp, diskura başladıklarında o ortamdan ayrılmak…

HBB’nin masasına meze olmamak…

Sizi koyun yerine koymasına izin vermemek...

En azından ben, artık öyle yapıyorum…

Zamanımı HBB'lerin içi boş şovlarıyla harcamıyorum...

Öneririm..



YORUMLAR
Lütfen sitede yapacağınız yorumların hakaret, aşağılama vs. gibi unsurlar içermemesine özen gösteriniz. Bu tarz yorumlar kesinlikle aktive edilmeyecektir. Teşekkürler...