google translate
Turkish to English Turkish to French Turkish to German Turkish to Greek Turkish to Italian Turkish to Japanese Turkish to Russian Turkish to Spanish Turkish to Chinese

mesaj gönder

Brüt mü Net mi?

Olgunluğa dair sayısız tanım yapılabilir…

Yapılmıştır da zaten…

Düşünürlerin olgunluk kavramına getirdikleri yorumları alt alta yazmaya kalksam sayfalar tutar…

Ben, açıkçası olgunluk kavramına çok daha basit ve yalın bir anlam yüklüyorum…

Olgunluk diye adlandırdığımız o yetinin gizemi, hayatın ve insanların bize brüt olarak sunduğunu net olarak hissedebilmek, yaşayabilmekte bence…

Hissettiklerimizin ve yaşadıklarımızın brüt haliyle net hali arasındaki ayrıma varabilmek olgunluk…


***


Her duygunun bir brüt bir de net hali var aslında…

Deneyimlerimiz neticesinde ve olgunlaştıkça ayrımına varıyoruz brütle netin…

Yaşadığımız üzüntüler, aldığımız dersler;  bizi illüzyondan gerçeğe, brütten nete götürüyor.

Ve neti bilen birisini brütle kandırmak imkânsızlaşıyor zamanla…


***


Dediğim gibi her duygunun brüt hali ve net hali farklı…

Dostluk örneğin…

Brüt ve netin belki de en fazla iç içe geçtiği kavram belki de dostluk…

Hayatımız boyunca bir sürü arkadaşımız olur ama gerçek dostlarımızın sayısı bir elin parmaklarını dahi geçmez.

 “Seni şöyle çok severim”, “her zaman yanındayım” “ben senin için konuşurum” gibisinden brüt vaatler hepimizin aklını çeler, kandırır bizi…

Dost bildiğimizin dostluğunun net mi brüt mü olduğunu ancak yardımına ihtiyaç duyduğumuzda anlarız.

“Yapacağını söylemiştin,  yap o zaman hadi” dediğimizde “ık mık” etmeler başlar…

İşte o zaman, brüt söylemler yerini net gerçeğe bırakır…


***


Aşkın da brüt ve net hali var…

İki kelimeden ibaret “seni seviyorum”;  ve söylenmesi çok kolay aslında…

Söylenmesi kolay olmasına kolay da göstermesi zor…

Ve test edilmedikçe hiçbir aşk “gerçek aşk” olmuyor…

Her şey güzel ve yolundayken yaşanan brüt biçimidir aşkın…

Zorluklara göğüs germek gerektiğinde net hale dönüşür sevgi…

Aşkı net yapan söylem değil eylemdir zira…

Çünkü insan yüreğiyle sever, kulağıyla değil…

Ve duyduğuna değil, hissettiğine inanır insan…


***


Hayallerin de brüt hali vardır aslında…

Hayat yolculuğunun başında “oburca” hayal eder insan.

Büyük bir iştahla saldırır yaşama…

Her şeyin bir anda sahibi olmak ister.

Ama yıllar içinde nete dönüşür hayaller de…

İnsan kendisini tanıdıkça aslında ne istediğini daha net görür.

Açgözlülük, seçiciliğe bırakır yerini…

Brüt hayaller enflasyonu net ideallere dönüşür zamanla…

Hayal kurmakla hayalci olmak; ütopyayla ideal arasındaki fark belirginleşmeye başlar...


***


Acıların da bazıları net,  bazıları brüttür…

Hayatı boyunca birçok acı yaşar insan…

Yaşadığı acılardan ötürü kendisine acımaya dahi başlar hatta…

Ama en çok sevdiklerini kaybedince yüzleşir acının net haliyle…

Acının en net ve en çok acıtan halini yaşar, içi yanar…

O ana kadar “acı” olarak adlandırdıklarının aslında sadece minik üzüntülerden ibaret olduğunu anlar…


***


Brütten darayı çıkardığımızda elimizde kalandır net…

Bir kabın net ağırlığını böyle ölçeriz…

Hayattaki dara ise menfaatlerdir çoğu zaman…

Samimiyetten menfaatleri çıkardığımızda elimizde kalandır tüm duyguların net hali…

Karşımızdaki ne kadar brüt konuşursa konuşsun onu net dinleyebilme halidir olgunluk…

Olgunluk hayallerin üzerine biraz gerçeklik tozu dökmektir bazen...

Görmek istediğimizi değil görüneni algılamak....


***


Sınanmamış duygular net değildir…

Ve biz gerçekten test edene kadar tüm hissettiklerimiz brüttür…

Deneyimlerimiz öğretir bize neti brütten ayırmayı…

Hatalarımız, yediğimiz kazıklar en iyi öğretmenlerimizdir bu bağlamda…

Doğruyla yanlışın sağlamasını yapmayı öğretir hayat bize…

Görünenle gerçeğin arasındaki nüansı fark etmeye başlarız…

Cafcaflı brütün büyüsünden sıyrılıp nete daha da çok odaklanırız…

Eylemle söylemin arasındaki farkı fark etmeye başlarız…

İşte o zaman olgunlaşırız…



YORUMLAR
Lütfen sitede yapacağınız yorumların hakaret, aşağılama vs. gibi unsurlar içermemesine özen gösteriniz. Bu tarz yorumlar kesinlikle aktive edilmeyecektir. Teşekkürler...